Fransa’ da yapılan bir araştırmaya göre düşük yağlı peynirlerde tuz oranının azaltılması aroma bakımından yüksek yağlı peynirlere oranla çok daha büyük etki yaratıyor.
National Institute of Agronomical Research’ da görev yapan bilim adamları tuzun algılanmasının peynirin tekstürüne bağlı olmadığını fakat yağ içeriğindeki varyasyonların ürünü duyusal yönden etkilediğini raporladılar.
Birçok bilimsel araçtırmacı yüksek tuz alımının hipertansiyon ve kalp hastalıklarına sebep olduğunu kabul etmiş durumda.
Tuz tabiki elzem bir besin kaynağı ve vücut fonksiyonları için önemli bir yer tutuyor ama Consensus Action on Salt and Health gibi bir çok tuz karşıtı kampanyaya katılanlar batı yerküredeki insanların günlük ortalama tuz tüketimlerinin 10-12 g gibi çok yüksek bir değerde olduğunu düşünüyorlar.
Tuza karşı olan bu baskı üreticilerin gıda ürünlerindeki tuz içeriğini azaltmaya zorluyor ve tüm bunlar aynı zamanda İngiltere Gıda Standartları Enstitüsü’ nün günlük 6 g olan tuz tüketim tavsiyesine destek oluyor.
Peynir çoğunlukla beslenmede önemli bir tuz kaynağı olarak örnek gösterilir ve Fransız araştırmacılar gıdalardaki tuz oranını aromada algılama farkı olmadan en iyi ne şekilde azaltabilmenin yollarını araştırıyorlar.
Bu araştırmalar sırasında değişik kuru madde, yağ ve tuz içeriğine göre 5 peynir formüle edildi. Bir panel ile farklı formülasyonlardaki bu peynirler 10 kişi tarafından test edildi, test sonucu gösterdi ki yağ içeriği aroma ve koku algılanmasında önemli bir rol oynamaktayken tuz algılanması peynirlerin tekstürlerindeki farktan etkilenmedi.Çalışma sonucu gösterdi ki, düşük yağlı ve kuru maddesi düşük peynirler için koku algılaması yapıdaki algılamayı değiştirmektedir ve tuz içeriği ve duyusal etkileşimlerin yüksek yağlı ürünlere göre düşük yağlı ürünlerde çok daha fazla etkili olduğu görülmektedir
National Institute of Agronomical Research’ da görev yapan bilim adamları tuzun algılanmasının peynirin tekstürüne bağlı olmadığını fakat yağ içeriğindeki varyasyonların ürünü duyusal yönden etkilediğini raporladılar.
Birçok bilimsel araçtırmacı yüksek tuz alımının hipertansiyon ve kalp hastalıklarına sebep olduğunu kabul etmiş durumda.
Tuz tabiki elzem bir besin kaynağı ve vücut fonksiyonları için önemli bir yer tutuyor ama Consensus Action on Salt and Health gibi bir çok tuz karşıtı kampanyaya katılanlar batı yerküredeki insanların günlük ortalama tuz tüketimlerinin 10-12 g gibi çok yüksek bir değerde olduğunu düşünüyorlar.
Tuza karşı olan bu baskı üreticilerin gıda ürünlerindeki tuz içeriğini azaltmaya zorluyor ve tüm bunlar aynı zamanda İngiltere Gıda Standartları Enstitüsü’ nün günlük 6 g olan tuz tüketim tavsiyesine destek oluyor.
Peynir çoğunlukla beslenmede önemli bir tuz kaynağı olarak örnek gösterilir ve Fransız araştırmacılar gıdalardaki tuz oranını aromada algılama farkı olmadan en iyi ne şekilde azaltabilmenin yollarını araştırıyorlar.
Bu araştırmalar sırasında değişik kuru madde, yağ ve tuz içeriğine göre 5 peynir formüle edildi. Bir panel ile farklı formülasyonlardaki bu peynirler 10 kişi tarafından test edildi, test sonucu gösterdi ki yağ içeriği aroma ve koku algılanmasında önemli bir rol oynamaktayken tuz algılanması peynirlerin tekstürlerindeki farktan etkilenmedi.Çalışma sonucu gösterdi ki, düşük yağlı ve kuru maddesi düşük peynirler için koku algılaması yapıdaki algılamayı değiştirmektedir ve tuz içeriği ve duyusal etkileşimlerin yüksek yağlı ürünlere göre düşük yağlı ürünlerde çok daha fazla etkili olduğu görülmektedir